‘İNGİLİZLER YANILMIŞ OLAMAZ’
Her futbolcunun hayalidir, dört büyüklerin formasını giyebilmek… 4 büyüklerin altyapısında bulunan gençler ise bunu talihlerini korumak için, canla-başka çalışmaları bile yetmeyebilir. Galatasaray ile U19’da şampiyonluk yaşamış, Fenerbahçe ile A kadrosunun hülyasına dalmış, Beşiktaş’ta, seviye atlamak için hocasının gözünün içine bakmış, Trabzonspor’da bir üst kümeye geçebilen 3-5 kişi ortasında yer almak için çabalamıştır.
Evet… Bugün A ekipten sonraki birinci gelişim ligi olan U19’un gençlerinden kelam ediyoruz. Biz dört büyükler derken, başka ekiplerde yaşananları da farklı sanmayın.
Gelin, 19 yaş altında şampiyon olan Galatasaray’a bakalım. Bugün kupa için ter döken grupta bulunan Yusuf Fazilet Gümüş, Mehmet Aslanboğa, Taha Aydınlı, Özgür Baran Aksaka, Kerem Yusuf Ersunar, Selman Faruk Dibek, Yılmaz Aktaş ve yabancı olarak da Ahmet Jafeli… Bu delikanlılar seneye yaşı tutmadığı için oynayamayacak. Bunların kaçı A ekibe geçebilecek Allah aşkına?
‘PEKİ YA GEÇEMEYEN NE OLACAK?’
Sadece, şampiyondaki bu örnekten yola çıkıldığında, genelde yüzlerce futbolcu atıl duruma düşecek. Geleceğin filizleri, daha gonca gül iken koparılıp, gidecek. Grup bulabilen rahat edecek, bulamayan çaresizce kendileri için verilecek fermanı bekleyecek.
Çare var mı? Deva, rezerv lig… Kulüplerde, daha evvelki uygulamada, yıllarca A kadroya “rezerv”asyon yapan oyuncular, ister PAF Ligi deyin, isterseniz U23, U21 Ligi deyin, ne derseniz deyin, oynayıp kendilerini göstermeye çalışmıştı.
Yaş kümesinin aşağı çekilmesi bir avantaj üzere görülebilir. Bugün A kadroda yer alan 17-18 yaşındaki isimler örnek verilebilir. Üstelik tüm bunlar, bardağın dolu tarafı olarak kıymetlendirilebilir. Ama bunlar, geçiş sürecindeki “kayıp jenerasyon”un günahlarının tümünü taşıyamaz, kaldıramaz.
Biliyorum, bunların hiçbiri, taraftarı ilgilendirmez! Hiçbiri onları heyecanlandırmaz. Lakin bahis, Türk futbolunun ve futbolcusunun geleceği…
Ancak acil olarak düşünmesi gereken, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni idaresidir. İşte onlar, “bize ne”, “bana ne” diyemez. “Rezerv Lig” ya da yeni uygulamanın ismi her ne olursa olsun, kaçınılmaz bir gerçektir. 23 yaş altı oyuncularının bulunduğu Premier Lig2’yi düzenleyen İngilizler yanılmış olamaz.
‘EROL ALKAN’DAN TIAGO ÇUKUR’A’
Bilmem Erol Erdal Alkan’ı hatırlayanınız var mı? Mircea Lucescu’nun periyodunda, A Ulusal Kadrosu’na davet edilen bir gençti Erol… Ay-yıldızlı takımın sürprizi olarak takımda yer bulan Erol, Hollanda 2. Ligi kadrolarından Dordrecht’te oynuyordu. Fakat A Ulusal Kadrosu’nda oynayamadı. O Erol ki, geçen dönem 2. Lig’deki Uşakspor’da bile, toplam 5 maçta 204 dakika oynayabildi! Futbolcumuz, orta transferde ise içimizdeki “İrlandalı” oldu. Bu ligin ekibi Finn Harps’de 7 defa forma buldu.
Bugün de Tiago Süer Barbaros Çukur, A Ulusal Kadrosu’nda… Tesadüfe bakın, o da Erol üzere Hollanda çıkışlı… Çok kimse bilmediği için, şöyle bir istatistiklere bakalım; 19 yaşındaki bu genç, 2 defa U17 kadrosunda, 5 sefer de U21 takımında misyon yapmış. Forvet ya; kaç gol atmış? 0 (sıfır)… Lakin ondaki cevher, Teknik Yönetici Kuntz’un gözlerini kamaştırmış ve Tiago, A Ulusal Ekibi’nde yerini almış.
Kulüp kadrosunda ne yapmış? Geçen dönem İngiltere’nin 2. Ligi sayılan League One’da yer alan Doncaster Rovers ile 21 maçta 1 gol atmış, kupada da bir asiste ulaşmış.
Hakkını yemeyelim, Tiago’nun, AZ Alkmaar’daki U17 geçmişi parlak görünüyor. 22 maçta 11 golü bulunuyor. Şimdiii, şimdi A Ulusal formayı giyememiş olan 19’luk genç santrfordan tek beklentimiz; ay-yıldızlı formayı giysin ve hepimizi utandırsın. Özür dilemeyen…
‘HAYIRLI YOLCULUKLAR’
Süper Lig’de 8 İstanbul grubunun bulunması, onların ayıbı değil, Anadolu’nun ekiplerinin yanlışıdır; bu bir gerçek…
Özellikle, son devirde gelen, Fatih Karagümrük, Ümraniye, İstanbulspor, “en üst” ligde yer bulabildiyse, buna dudak bükmek değil, “Ben nerede yanlış yaptım” demek daha hakikat olur. Rizespor, avucunun içindeki fırsatı kaçırdıysa, İzmir’in iki takımı Göztepe ve Altay, kendi iç buhranlarından kurtulamadıysa, Yeni Malatya kendini Harika Lig’e yakıştıramadıysa; ne Ümraniye’nin cürmü vardır ne de İstanbulspor’un…
Bandırmaspor, Erzurumspor, Samsunspor, Boluspor üzere gruplar, onlar kadar olamadıysa, “İstanbul Ligi”nin kaçınılmaz yükü, Boğaz’ın iki yakasına en uzak kalan Gaziantep’e, Hatay’a, Trabzon’a, hatta Giresun ve Adana’ya binmiştir. Gaziantep 1139, Hatay 1108, Trabzonspor 1057, Giresun 928, Adana ise 927 kilometrelik yolu 8 sefer gidip gelecek, buna rağmen Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Başakşehir, Kasımpaşa, Karagümrük, Ümraniye ve İstanbulspor, 7 deplasmanını İstanbul’da geçirecek. Üstelik ne uçak ne de otel masrafı olacak.
Diğerlerine ise, iyi yolculuklar!”