CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun argümanlarına ait olarak ortak bir açıklama yapan TÜRGEV ve Ensar Vakfı “Amerikan makamları ile paylaşılmış bilgilerin, gizemli bir havayla adeta servis edilmesini ve ülkemize dönük bir lekeleme kampanyasının piyonu olunmasını esefle kınıyoruz” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun savları üzerine TÜRGEV ve Ensar Vakfı, birlikte ABD’de “TÜRKEN Vakfı”nı kurduklarını tabir ederek şu açıklamayı yaptı:
‘Devletimizin yurt içinde ve yurt dışında çeşitli projelerle ve burslarla desteklediği gençler, kendi alanlarında en uzman üniversitelerde, kurumlarda ve enstitülerde eğitim görmekte, bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri’ne de her yıl çok sayıda gencimiz gitmektedir. Bugünün kurallarında, kendisini bölgesel ve global bir güç olarak tanımlama tezindeki ülkesine, tez sahibi olduğu her alanda katkı vermek isteyen ve bu nedenle yurt içinde ve yurt dışında eğitim imkanlarının arkasına düşmüş olan dinamik genç nüfusumuzun başta ABD olmak üzere birçok ülkede inançlı ve sağlıklı barınma ve burs imkanlarına kavuşturulması TÜRGEV ve ENSAR Vakıflarının, durmaksızın güncellenen toplumsal yarar yaklaşımları içerisinde de yerini almıştır.’
‘İki vakıf güçlerini birleşirmiş’
‘Bu çerçevede bu iki vakıf güçlerini birleştirmiş ve ABD’de yerleşik Türk toplumunun da taleplerini ve takviyesini gerisine alarak TİPKEN Vakfının kuruluşuna önderlik etmiştir. Amerikan makamları geçtiğimiz yıl, ABD’de mukim Türk vatandaşları tarafından yönetilen TİPKEN Vakfını FARA olarak bilinen yasal çerçeve içerisine almak istemişler, bu çerçevede gerekli yasal prosedürlerin tamamlanmasının akabinde geçtiğimiz günlerde kayıt sürecini tamamlamışlardır.Bu kayıt süreci ABD maddelerine bağlı çalışan vakfın, kontrole açık ve şeffaf yapısının doğal bir sonucudur ve dileyen herkesin ulaşabileceği dokümanlar Amerikan Adalet Bakanlığının sitesine yüklenmiştir.
Önümüzdeki yıl açılması planlanan ve son derece aktif bir bütçe kullanımı ile hayata geçirilen yurt binası yalnızca orada konaklayacak olan Türk öğrencilerin değil, yurt dışındaki Türk toplumunun ve ülkemizin gururu olmaya adaydır. Böylesine büyük ve pahalı bir vizyonun yapıtı olan çalışmaların ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarını gururlandırması gereken bir projenin, palavralara ve iftira kampanyalarına materyal yapılarak lekelenmeye çalışılmasının ardındaki motivasyonu anlamakta zahmet çekiyoruz.’